külfet

külfet
sıkıntı; zorluk; yük; zahmet; eziyet

Hukuk Sözlüğü. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • külfet — is., Ar. kulfet 1) Sıkıntı, zorluk Dört defa gezdiği bu yeri tekrar görmek, artık onun için bir külfet. R. H. Karay 2) Büyük masraf Bu kadar uzun külfetlere ne lüzum var? Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller külfete katlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • külfet — (A.) [ ﺖﻔﻠﮐ ] 1. zahmet. 2. merasim …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KÜLFET — Zahmet. Sıkıntı. Yorgunluk. Zahmetli iş. Adetten ve lüzumundan çok yorularak çalışmakla iş yapmak. * Merâsim …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İHTİYAR-I KÜLFET — Külfete katlanma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KÜLEF — (Külfet. C.) Külfetler, zahmetler, sıkıntılar, zorluklar. * Merâsimler …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ağırlık — is., ğı 1) Ağır olma durumu Yükün ağırlığı. Taşın ağırlığı. 2) Değerli olma durumu Hediyenin ağırlığı. 3) Ağırbaşlılık Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi. 4) Tehlikeli olma durumu 5) Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum Havanın ağırlığı.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • külfetsizce — zf. Külfet altına girmeden, külfete katlanmadan Günün asıl konusu olan şu Brüksel sergisini, külfetsizce beraber gezelim. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saymak — i, ar 1) Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak Nara sormuşlar: Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne demiş. B. R. Eyuboğlu 2) Sayıları arka arkaya söylemek Birden ona kadar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yem istemez, su istemez — elde tutulması hiçbir külfet getirmez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DUZAH — f. Cehennem. Tamu. * Mc: Keder. Külfet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”